NAMAZ VAKİTLERİ
Sitemizde namaz vakitleri sayfası üzerinden güncel namaz vakitleri bilgisine ulaşabilirsiniz. Her il için namaz vakitleri Diyanet İşleri Başkanlığı resmi sitesinden alınan bilgiler doğrultusunda hazırlanmaktadır. Ayrıca her bil için aylık namaz vakti tablosuna da ulaşabilirsiniz.
NAMAZ VAKTİ
“Allah katında en hayırlı amel, vaktinde kılınan namazdır. Sonra anne babaya iyilik, sonra da Allah yolunda cihad etmektir.” (Buhari, Mevakiti’s-Salât)
Hadis-i Şerif ile buyrulduğu üzere en hayırlı amel, namaz vakitleri içerisinde namazın eda edilmesidir, çünkü mümine önce imanı ile ardından borç olan namazları üzerinden hesap sorulacaktır. Bu yüzden imandan sonra en çok dikkat edilmesi gereken husus namazdır.
“Kıyamet günü kulun ilk önce hesaba çekileceği şey, namazdır…“ (Nesâi, Mûharebe)
Bu nedenle namaz vakti içerisinde namazı huşu içerisinde eda etmek önem arz eder. Bu nedenle namazın kazaya kalmadan namaz vakti içerisinde kılınması önemlidir. Aksi halde namaz kazaya kalmış olur. Her ne kadar namaz kaza edilerek borçtan kurtulmuş olunsa da vaktinde kılınan namazın sevabına erişilmez.
“…Şüphesiz ki namaz Allah’a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir.“ (Bakara, 45)
HANGİ NAMAZ HANGİ VAKİTTE DAHA FAZİLETLİDİR?
Namaz İslam dinin direğidir. Bu nedenle günde beş vakit namaz kılmak farz kılınmıştır. Namaz kılmanın da belirli şartları vardır. Bunlardan biri; her namaz için belirli bir namaz vakti bulunmasıdır.
SABAH NAMAZI VAKTİ
Sabah namazı vakti, imsak vakti ile başlar ve güneşin doğmasıyla biter. Hanefilere göre hafif ışıyıncaya kadar beklemek, Şafii mezhebine göre ise erken ve karanlık iken kılmak daha faziletlidir.
„Sabah namazını ortalık ağarıncaya kadar geciktirin. Çünkü bunun sevabı daha büyüktür.“ (Ebû Dâvud – Tirmizî)
ÖĞLE NAMAZI VAKTİ
Öğle namazı vakti girilince kılınabilir. Öğle namazı için en faziletli vakit ise bir Hadis-i Şerifte şöyle buyrulmuştur;
„Doğrusu sıcaklığın şiddetli, cehennemin kaynayıp hararetinin yükselmesindendir. Sıcaklık, şiddetlenince, öğle namazını havanın serinlemesine kadar geciktirin.“ (Buharî – Müslim)
İKİNDİ NAMAZI VAKTİ
İkindi namazı için en faziletli vakit, güneşin batışından önceki vakte kadar olan kısım kabul edilmiştir. Aksi halde ikindi namazını güneş sararıncaya kadar geciktirilirse baştan savma şekilde aceleyle kılmayı, münafıkların namazı olarak nitelendirilmiştir.
AKŞAM NAMAZI VAKTİ
Akşam namazı vakti; güneşin batması ile başlar. Ardından güneşin batışından sonra ufukta kalan aydınlık kayboluncaya kadar devam eder. Nitekim bir Hadis-i Şerif’te akşam namazı vakti girdiğinde hemen kılınmasının daha faziletli olduğu vurgulanmıştır;
„Ümmetim, akşam namazını (vakit girdiğinde) acele ettiği, yatsı namazını da geciktirdiği sürece hayır üzere olacaktır.“ (Ebû Dâvud)
YATSI NAMAZI VAKTİ
Yatsı namazının vakti, akşam namazının vakti çıktıktan sonra başlar. Yatsı namazı vakti için ise en faziletli vakit, üçte biri kadar geciktirilmesidir.
„Ümmetime meşakkat vermemiş olsaydım, her namazda misvak kullanmalarını emreder ve yatsı namazını da gecenin üçte birine geciktirirdim.“ (Tirmizi)
VAKİT NAMAZLARI SONRASINA OKUNABİLECEK DUA
5 vakit namaz, namaz vakti içerisinde kılındıktan sonra ihtiyaca göre dua edilebilir. Belirli bir dua okunmasına yönelik şart bulunmamaktadır. Aşağıda Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) de vakit namazları sonra ettiği duaları bulabilirsiniz.
„Farz namazı kıldığınız zaman, her bir farz namazdan sonra on defa: „Lâ ilâhe illellâhu vahdehû lâ şerîke lehü lehül mülkü ve lehül hamdü ve huve alâ kulli şeyin kadîrun.“ deyiniz. “Böyle diyene bir köle azâd etmiş gibi ecir yazılır.“ (Buhârî, Ezan, 155)
„Kendisinden başka ilâh bulunmayan Allah’ın adıyla. Rahman ve Rahîm ancak O’dur. Benden kederi, tasayı ve hüznü gider ey Rabbim!“ (Buharî, Deavat)
„Muaz! Vallahi seni gerçekten seviyorum“ buyurdu. Sonra sözüne şöyle devam etti:
„Muaz! Her namazdan sonra şu duayı mutlaka okumanı tavsiye ediyorum: Allahümme einnî ala zikrike ve şükrike ve hüsni ibadetik: Allahım! Seni anıp zikretmek, nimetine şükretmek, sana layık ibadet etmek için bana yardım eyle!.“ (Ebu Davud, Vitir )